"Bir kez, gene yinelemem gerek, başkalarında ahlaksal ve dinsel dirençler olduğu gibi bende de sanatsal dirençler bulunduğundan. Özgür bir doğanın oğlu olarak bana oldukça yabancı olan yasaklama, “bu yapılmaz” düşüncesi, bir tutsak, katı bir sanat geleneğinin hayran tutsağı olduğumdan hep aklımdadır. Belki bir de içimdeki derin kargaşayla ilgili bu çekingenlik, bundan dolayı da yararlı kalıyor. İçimdeki kargaşayı, kimi içgüdülerin şiddetini, içine atılabileceğim amansız vazgeçişi bilirim. Sanat yapıtı, kurulmak için, her şeyden öncelikle ruhun bu karanlık güçlerini kullanmalıdır. Ama onlara belli bir yön vermeden, onları setlerle çevrelemeden değil, dalgaları elden geldiğince iyi yükselsin diye. Benim setlerim bugün bile fazla yüksek belki. Bazı bazı bu katılık bundan geliyor... Yalnız, olduğum ile söylediğim arasında denge kurulduğu gün, işte belki o gün, –yazmayı güç göze alabiliyorum– düşlediğim yapıtı kurabilirim. "
S.27