bin dokuz yüz seksen dokuz

koşuşturup durduğumuz o bahçe,

sürüsüne çocuk, bir de

Ali Baba !

saati çeyrek asır durmadı.

hayatın akıntısına takılmış

kimi akrep bazı yelkovan zamanlar,

" Ali baba saatin kaç? "

Ali babanın kafası tilkili,

" iki adım geri evlat " dedi

ve zamanla ilk düellomuz orada başladı.

dedim, Ali Baba ben evladın değil miyim?

duymadı bile..

tüm çocuklara beş adım ileri

üç adım ileri, en kötüsüne eti kemik geçiyor,

bize kazan dibi..

"yuh" dedim "Ali baba, yuh"

senin saatin varsa,

Alaaddin’in de sihirli lambası var

bak ne kadar mütevazi...

tik tak tik tak..

Ali Baba’dan ses yok..

belli ki kazandibi