"Sevgili Filipina, sana mektup yazmak ruhuma bedenimden başka bir ev kurmaya yarıyor." demişti Ece Temelkuran bir kitabında. Yıllar, yollar, insanlar, hikayeler, kitaplar geçti gitti hayatımdan; hiç unutmadım bu sözü. Ne zaman ruhuma bedenimden başka bir ev kurmaya ihtiyacım olduğunu fark etsem mektuplara sığındım. Kimi okundu mektupların cevaplar yazıldı, kimi okundu ciddiye bile alınmadı, kimi okunmadı bile. Kimini kendim okumaya bile korktum sonrasında. Ama mektuplar... Mektuplar anladı hep derdimi, mektuplar anladı içimdekileri. Belki de bir muhatap gerekmiyordu mektup yazmak için, mektubun kendisiydi muhatabım da sırdaşım da.