Biz inkarcı memleket halkları gibi helak olmuş gibiydik, her gün bir felakete vah ediyorduk ülke olarak, üstelik Kuran'a "öncekilerin masalları" da demedik ama biz gittik onu raflara ve tozlara teslim ettik,

O tozlar da boğazımızdaki hâkkı yaktı

Yalan konuşur olduk.

Durmadan cenaze namazları kılınıyordu,

Namazda kıyamda duran bile ölüme inanmıyordu

Fakat bizler yalnızca fiziken ölmüyorduk

Önce kalpler ölür derler,

kalp Allah'ı bilmeyince ölür

Diri kalan bir ateş var mıydı içimizde İslam'a dair ?

Varsa o ateş bizi yakmaya yeter mi ?

tüm bunları düşünüp iç çekerken vakit epey geçmiş olacak ki,

Müezzin," es -sala éhyer min nevm" dedi.

isterdim ezan bitince deseydi bana ;

"el-nevm ehyer min tefkir"

Belki uyurdum ve uyku neymiş bilirdi gözlerim.

Çünkü uyku için henüz vergi istemiyordu güzel memleketim..