Bir gençlik var elimde tuttuğum;
Bakınca mavi görüyorsun
İstanbul'un mavisi gibi.
Dokununca yumuşaklığını hissediyorsun
Hayallerimin yatağı bir bulut teni gibi.
Koklayınca lavanta bahçesine gidiyorsun
Yakamoz vakti Boğaz'ın vurduğu rüzgar esintisi gibi.
Dinleyince bir acelecilik, bir sertlik, bir saflık duyuyorsun
Quasimodo'nun Notre-Dame çanını çalması gibi.
Soruyorlar sonra, peki ya tadınca?
İşte diyorum 'buna sözler kafi değil...'