Dünya handır han içinde...


2021'in yazında, Münih'te, The Brother Mill'de bir Alman arkadaşım bana bir müzik grubu önerdi. İsmini zor söyledi. Alltin Guün dedi. Aynı anda telefonunu hoparlöre bağlamaya çalışıyordu. Alltin Gun diye tekrarladı. Ne söylediklerini anlamıyorum ama çok iyi müzik yapıyorlar diye ekledi. Güvenin bana bi Almandan alabileceğiniz en iyi övgülerdendir. Muıhteşemler, olağanüstüler gibi lafları biz çok kolay kullanıyoruz. Aslında o mahiyette dediği ve ne kadar beğendiği yüzündeki heyecandan belliydi. Altın Gün mü ? dedim. Nasıl yani bu grup, onlar Türkler. Ja, ja, sie sind Türken, diye cevap verdi aynı heyecanla ve şarkıyı açtı. Ayaklarıyla ritim tutarken, ne dediklerini anlamıyorum ama bu müzik, bu eski Türk müziği ezgileri, en iyisi..  dedi. Çok şaşırmıştım. Bu grubu nasıl gözden kaçırdım diye hayıflandım.


Sonra Altın Gün grubunun şarkılarını birkaç arkadaşıma gönderdim, onlar da bilmiyordu. Gel zaman git zaman hep yabancı kaynaklar tarafından karşıma çıktı bu grup. Avrupa'da yaşayan bir Türk'ün tweeti düştü önüme bir gün, Altın Gün konserine gittik, bizim dışımızda hiç Türk yoktu ve herkes şarkılara ezberden eşlik ediyordu, diye. Şimdi Altın Gün'ün videolarının altındaki yorumlara bakıyorum, Yunanistan'dan sevgiler, Türk müziğine bayılıyorum! diyor biri. Fransız, Alman, İngiliz, hepsi Altın Gün grubuna bayılıyorlar. Belçika'dan bir Türk şöyle diyor, bugün Belçika radyosunda çaldı gurur duydum. Vallahi 2021 yazından beri ben de gurur duyuyorum bu grupla. Nasıl Avrupa'da meşhur oldular da biz az tanıyoruz bu arkadaşları o kısmını da araştıracağım ama muhteşemler. Yok bu sefer kolay kullanmadım bu lafı, gerçekten muhteşemler. Çok ciddiler bi kere. Açın izleyin göreceksiniz. Suratlarında coverladıkları eski dönem şarkıların tuhaf, kameradan korkan o gerginliği var. Muhtemelen bilerek yapıyorlar. Hani şu Vizontele filmindeki, halay çeken folklör grubunun tedirgin halleri.


Ne düşündüm biliyor musunuz? Herhangi bir Avrupalı Goca Dünya şarkısının sözlerini aratmaya kalktıysa şununla karşılaştı: 

"Dünya handır han içinde

Yaşar o ruh can içinde 

Rüya gibi gelir geçer

İnsanoğlu gam içinde"


Aman ya Rabb... Google ne kadar çevirebildiyse artık... Ya anlam veremedi ya da bizim yüz yıllardır yaşadığımız o çarpılmayı yaşadı. Abdullah Nail Başyu'nun yazdığı güzide sözler bunlar. 

Büyüleyici bir milletiz. İç içe geçmiş inançların, geleneklerin, atomların öngörülemez çarpışmalarından doğmuş ve kendini durmaksızın yenileyen fırtına gibi bir kültürü yaşıyoruz. Altın Gün gurubu da tüm bu karmaşık genetiğin, birikimin, tesadüflerin, en güzel neticelerinden biri. Siz, Fransa'nın Saint-Malo'sunda, Route du Rock festivalinde bas bas Kırşehir'in Gülleri diye şarkı çağırıp o kalabalıktan alkışı aldınız ya, çok eminim Neşet Ertaş bundan razı olmuştur uzaktan bir yerden. 

Evet, daha yazmayacağım. Bitti. Müzik bu, dinlemek lazım. Hadi şimdi bi Goca Dünya açın bakayım.


Teşekkürler Thomas. Harika bir öneriydi.