Altını çizdiğimiz bütün cümleleri, aslında kendimizi bir aynada ansızın gördüğümüz zamanki benzer duyguların itkisiyle çizeriz. Aynada kendimizi gördüğümüzde, saçlarımıza yüzümüze ve bedenimizin sair bölgelerine bakarız. Dış tabiatımızdır bu. İç tabiatımıza dair bir görüntü yoktur ve yalnızızdır genellikle. Aynanın karşısında kendimizle karşılamışızdır o kadar. Altını çizdiğimiz cümlede, kendimizin iç tabiatını görürüz ve o tabiata sahip başkalarının varlığını duyumsarız. İşte bu sebepten bir iç alem buluşmasıdır altını çizdiğimiz cümlenin anlamı. Varlığı yazardan soyutlanan bir karakter ya da düşünce, iç dünyamızı ifade edecek cümleler ya da tek bir cümle söyler. O tek cümleyi söylemekle de kalmaz; o cümlenin karşılığı iç tabiata sahip birden fazla ruhun varlığını da bize sezdirir. İşte bu yalnızlık duygumuzun bir oh çekmesidir adeta. Bir yazar, Dostoyevski’nin bizi neysek o olduğumuzu gösterdiğini söylemişti. İfade etmeye çalıştığım birçok cümleye bedel tek bir cümle bu.