eski ağrılarımla oturdum biraz bugün. sıkılıp kendimi zula’ya atmıştım, denk geldik.


birbiri ardına buyur ettim misafirlerimi masaya. kimse davetimi kırmadı sağ olsun - buranın kudretlisi benim. görüşmeyeli neler oldu bahsettim yan masaları rahatsız etmeyecek bir ses tonuyla, onlar etmedi. taşınması şimdiye daha yakın olana ağrıma döndüm: senden sonra daha az ilerledi deliliğim, yanındakine nazaran. onda süreç daha çabuk ilerlemişti. böylesi bir ağrıyla ilk tanışışım, görkemli bir çöküş.


yine de, gözleriniz benziyor hep.


baktım sohbet koyulaşıyor, evde bekleyen bulaşıkların acelesi yok; bir başka ağrımı da çağırdım gerilerden. gelecekmiş birkaç dakikaya - gelecek, şu an kudretliyim. bundan güzel fırsat bulamayacağım böylesi bir toplaşma için çünkü. bu akşamki yatırımın hakkıdır gecenin devamı. masam kalabalıklaşıyor, ki ben bunu hep sevmişimdir ilk okulda sıralara kimi zaman iki yerine üç kişi oturtulduğumuz zamanlardan beridir. ve eskisi kadar promil taşıyamıyor boynum belki, olabilir; yine de pek hoş işte hep bir arada olmamız. benim bu kadar yalnızlaşmam gerçekten gerekli miydi bunun için? belli ki evet. bi ufak daha o zaman masaya! beraberinde geldi işte son ağrım da. bölüştürdüm dördümüze, şerefe! hafızam çözündükçe keyfim yerine geliyordu:


hoşgeldin!

neye mi gülüyoruz? bana elbet. evet tamam, sen de, buradaki kıymetli diğer ağrılarım gibi, seviyorsun gülüşümü. oysaki bi s.kim de yok gülüşümde. gülüşüm normal, siz salaksınız.


ben sizle aynı takımda değilim bu konuda.



rakı bende sedatif bir etki yapmıyor lise arkadaşlarımın hoşlandığı kadınların parfümlerini tenimde eve götürdüğüm senelerden beri ve bu masadaki kimse için yeni bir bilgi değil. kimimizin daha kötü anıları dahi var bununla ilgili, farkındayım. yine de benim dışımda kimse parmak kaldırmasın buna lütfen! burada benim sayemde toplandık, tadımız kaçmasın şimdi. bu rakıyı mı? ben söyledim, evet. içmeyen içmesin. ilk ağrım içer bence, iki kadeh tokuştururuz. ilk kurşunu yerim.


- ayrıca abi, yani, şeykspir’i de s.kiyim! hangi ağrı yeni bir ızdırapla hafiflemiş? bana inanmıyorsan yanındakilere sor, hafiflemişler mi? hem o psikolog da biraz s.kimsonik yavşak bi tipti zaten çiçekli gömlekleriyle falan. lale!


ceketimi hızlıca omzuma attım, kalktım masadan. yarısı kalmış sigaramı üst üste sertçe basıp söndürdüm kül tablasında, şov bunlar hep. hesabı ödedim işemeye gitmeden. çıkışta karşılaştık yine.


özlemişim sizi, dedim, yine yapayım böyle deli gibi mutlaka, lafta kalmasın.