Amy Winehouse’u keşfetmem en büyük ablam sayesinde olmuştu onun eski telefonunu kullanıyordum ve "Tears dry on their own" şarkısı vardı bide "Rehab" o zamanlar İngilizcem çok iyi değildi... Hareketli mod yükseltici şarkılar olarak görüyordum bu şarkıları... Dershaneden dönerken Küçükyalı'dan Bostancı'ya yürüyerek giderdim müzik dinlemek hoşuma giderdi, yol paramla da genelde kırtasiye ürünleri alırdım yeni çıkanlardan. Her neyse hayat daha kolaydı. Liseye geçtiğimde ise şarkıların anlamına baktım ve gerçekten onun yaşadığı üzüntüyü anlamaya çalıştım. Bana sevgisi ilham oldu. "To know him is to love him" şarkısının yorumlarken özellikle gülerek söylediğini hissettiğim bir şarkı. Gerçekten aşık olduğu adamı o şarkıda ki gibi sevmiş ve benimsemiş. Kendinde ki karanlığı her zaman bilmiş bundan kaçmamış... Cesur bana göre aslında. Beni en çok etkileyen yorumu ise "i love you more than you’ll ever know". Sadece Youtube'da var sanırım ve her dinlediğimde onun hassas kalbini hissediyorum. Kendisini ne hayat telaşına kaptırıp kasmış ne de anı yaşarken geleceği düşünmüş. Bu ne kadar yargılanabilir bilmiyorum. Ama dünyada bazen nahif ruhlar kaldıramayacağı şeyler yaşıyor ve herkes sadece izliyor bu bir gerçek.
