Tarih yalan söyler
Ve filmler
Acıyla başlar ikisi birden
Ulaşılmaz karakter yaratır
Ve koşturur onları umuda
Oysa yarınlar hep aynı değil mi
Bir serüven doğar
Merak edilesi
Önce acılar, molozlar, moloz yığınındaki insanlar
Parçalı
Bulutlar kadar
Yağmur yağar aniden
Gökkuşağı belirir
Kalanlar için bayram yeridir
Nasıl da kaldık diye yarınlara koşan insanlar
Kendi canları yanana kadar
Canı yanmadan ölen var mı
Ölüm de bir serüven değil mi
Tanrıya meydan okuyan insanların
Serüvenini ve umudunu izliyoruz
Biz seyirciler evlerimizde şükrederek
Aniden hiç hesapta yokken
Önce üzülüp sonra mutlu oluyoruz
Kalbimizde sebebini bilmediğimiz yaralar
Her şeyin bir müdahale olduğu zamanlardaydık
Birinin diğerini yediği
Hayatta kalanın tutunmak için lotus çiçeğini aradığı
Ve beyninden vurulduğu
Savaşlar biraz da beyninden vuruyordu insanları
Gidenler yitmiyordu kalanlar eksik
Modern dünyanın hislerinin peşinden gidilen zamanlardı
Büyük büyük karakterler oynuyordu
Umut hep vardı
Kimse yorulup yüzünü yastığa gömüp
Bugün hiçbir şey yapmayacağım demiyordu
Yarın hep yapılacak bir şeyler vardı
Büyük oyuncuların basit hikayelerini izleyip
Sinemadan gözü yaşlı çıkıyorduk
Hesabı kabarık Umutlarını ceplerine doldurup
Bugün de uyutuyorlardı bizi, helal olsun.
Fatma Dede
2023-10-15T11:14:14+03:00Teşekkür ederim
Mehmet Ümit Kılınç
2023-10-13T15:02:23+03:00Kaleminize ve yüreğinize sağlık.