ağrıyan taşlar, ağırlığı bir mideye oturunca hissedecek varlığının işe yaradığını

güneş doğumundan utanacak ve kızaracak seni görünce toprağın üstünde

bizi her gördüğünde yakması bu yüzdendir.


tütün tarlalarının geçim derdi saracak etrafı

herkes içine ölümü çekiyor olacak

ilhamın geldiği saatte perinin bir işi çıkacak

nasıl yazılır şiir böyle yarım yamalak?


şiir yazmayı kendine kâr edinmişti oysa divancılar

selamı rüşvet değil diye almayanlar zamanında

yerli yerindeyken, çekip gitmelerin ardından bakan sizler

kan kusturan vedaların üstesinden ancak gökler gelir.


üslupsuz bir cinayet kaç kere işlenir aynı yerde?

uçar güvercinler ve kargalar daldan dala

bir o yana bir bu yana, konan serçelerin arasından

sahi ne anlarlar ki damdan düşenin hâlinden?


bıçkın bakar ağaran saçların arasından gözler

düpedüz ova sakinleri dersin, engebeli dertler

bırakmaz peşlerini sanki haylaz bir çocuk

işte şiir yazmasa da, okusalardı bir soluk.