Bir şiirin kanatlarını taktım yüreğime 

Izdırabının şarabını dolduruyorum heybeye 

Hayyam görse 

Boyun büker halime 

Mürekkep akmalı 

Göz yaşı değil!


Hüzün çöreklenmiş masaya 

Acı daimi misafir 

Saki!

Getir ordan hasretin testisini 

İç şunu maşuk!

Seni ancak bu zehir iyileştirir 


Kendini ulaşılmaz sanırsın 

Nerede virane bir kalp var ordasın 

Hakkın için ocakları söndürürsün 

Söylesene aşk 

Sen nalet bir şeysin 


Dil üzmezim dersin 

Gönül yıkarsın 

Sen 

Ne kural ne kaide tanırsın 

Kendini ilah sanıp mürit toplarsın 

Söylesene aşk 

Sen kendini ne sanırsın 


Uzaktan tanırım seni 

Yakının cehennemi korkutur 

Güneşin ateşini yakar 

Ruhu dondurur

İnsana

Havanda su dövdürtür 

Söylesene aşk 

Kabe’yi neden yıkarsın 


Gücüne erişilmez 

Kuvvetin tartışılmaz

Hüdadanım deyip 

Her yüreğe sızarsın 

Söylesene aşk 

Sen sırrı ifşa eden değil misin?


Artık verilmeli hükmün 

Ya yağlı urgan 

Ya kurşun

Ya da ömür boyu mutluluğun

Ama sen 

Nerde imkansız varsa ona vurgun 

Söylesene aşk 

Sen mümkün değil misin?


Adın silinmiş 

Kimliğin yırtılmış 

Tanıyanın kalmamış 

Evsiz barksız 

Sokak sokak 

Satılmış 

Söylesene aşk 

Benden başka kim alır seni!