Geçen sene bu zamanlar, kaderin seni bana getirmesi ve bunu hiç bilmeyecek olarak çabalarken zaman nasıl da geçmiş.
Sonra kendimi kendimde bulmuşum ya da bozuşmuşum ya da aradığım kendimmişim de yeniden, sonradan, çok geç kalmadan kemale ermişim gibiydi her şey...
Boyuna karışık, suyu gibi; rengi gibi ruhu bulanık, kırık bir özgürlük, hafif bir uçarılık ve müthiş bir dengesizlik. Tıpkı benimsi gibi bu şehir.
Benimsiliğimi benimsetmeni çok sevdim, görüşürüz.
Ankara'ya ağıt...