yalnızı kabullendiğim geceydi ankara. kafatasımda kaygılar inşaa ediyor

karıncalar.

saç köklerimden tutuyorlar.

sarılıyor,

uğulduyor sonu gelmezcesine.

hata, uğruna tutunduğum tek şey güzelliklerin.

bir yaprak yere salınan (yere düşüyor?)

yeni fidanın önemsediği.

yüzlerce kez kaybettiğimden

tek bir kez daha bulamıyorum.

yalnızım, yanılgım yalnızlık.

yüzsüz, yalnız ve parçalanmış

parçaları toplamaya yardımsız sürünüyorum.

içimde sürülen distopyalardan

hep seçemediğime mahkum.

hep karanlığımda dipsizliğe mahkum.

korkusuzum, ellerim titrese de,

yaşanmış korkularım yüzünden -sayesinde?-

mahkum bıraktığından, gitmeye mahkumsun.

özür dilerim sevgilim; kendimden,

onca kez atfettiğim hatalardan,

affettiğim kırıklardan.

elveda.