Herkesin anlam arayışı farklıdır bu hayatta...Kimi hayatına dini öğretiler ile anlam katar.Kimi aklın ve mantığın rehberliğinde ilerleyerek hayatını anlamlandırır.Kimisi de" Carpediem" denilen anlayışla hazların güdümünde nerde akşam orda sabah gününü gün etmekle hayatını anlamlı yaşadığını düşünür. Bence burada asıl sorulması gereken soru; tüm bu seçenekler ve daha fazlası insanın uzun vadede huzurlu olmasını sağlıyor mu sağlamıyor mu ? Eğer bunlar iç huzuru sağlayan seçeneklerse peki neden bu kadar antidepresanın peynir ekmek gibi satıldığı stres topları haline geldi insanlık ? Neden insanlar gün be gün toksikleşip yalnızlaşıyor? Neden kimsenin kimseye sabrı ve tahammülü yok? Neden hased,kin,nefret vb negatif duygulanışlar ayyuka çıkmış durumda?..


Ben burada bir durum tespiti yapıyorum sadece .Çözüm arayışında değilim.Ama şunları söyleyebilirim. İnsanın anlam ya da iç huzur denilen şeyi dışarda yani kendi dışında aramasının beyhude bir çaba olduğu kanaatindeyim. Çünkü huzur dıştan değil içten gelir insana...Varoluşun anlamına dair her ne varsa içerde...Kendi içinde...

En başta söylediğim gibi herkesin yüklediği anlam kendine göredir ve kendisi için değerlidir. Hepsine saygı duyuyorum. Kendi yaşam anlamını ve huzurunu bulabilmiş insanlardan olmak dileğiyle...