Ağzı açık bir pencere
Gün dönümlerine karşı
Yakısında bir ağustos resmiyle
Kışı karşılıyor tartıda
Tam sekiz milyar yük çeker
Eski parayla
Dünyaya açılan bir pencere ağzı
İşportada benim malım kırılmaz
Kin çıkarır
Bakın kim kendi bedenine çivi çakıyorsa
Kiracıdır böyle bağlıyor
O bağırdıkça dalgalara kendini teslim eden
Bir tekne
Yıllardır emanetçi köşesinde açılmak hevesiyle yaşlı
Bir paketim şüpheler kalkınca üstümden
O bağırdıkça maçam artıyor
Elim firarı yoldaş bilip bahçede geziyor sesi yükseldikçe
Geceleri dünyayı üstüme kapaklayan bir pencere ağzı
Nefreti iyi yansıtan bir perde
Keşke biraz erken gelseydik
Geç derlerdi her köprü başında
Her köprüyü başına geçirip geç’i biz belirleseydik keşke
Evet istediğimiz gibi ağzı
Dişinde bir sarnıç ve Ayasofya
Meryem’in yüzünde duvar şalı
İlk oyulduğundan beri lokma konulmamış
Kimseye zararı olmadan
Kendini mayalıyor
Bir de turunç bere olsa
Bu tat ve bu ilk varlığına tezatlığı yakışırdı yüzüne
Cumartesiyi keşfetti annesi
Ve ağzı tarihin son cumartesi-ci+si
Dümenden kozcu
Kadehleri masaya gömen bir sicim
Ağzı korkuyla açılıyor her seferinde
Tüm savaş manevralarını zafere anlatmak için
Ölü gemileri meydanda sıkıştıran bir mavna
Manası dip olan bir derinlik olmalı
Öyle değil mi?
Ağzı ben kapıda onu beklerken
Çocukluğumu yakalamış bir anahtarcı
Vurulmadım
Bugün en güzel deliğimi giydim
Vedat duygun
2022-08-19T21:47:56+03:00Çok teşekkür ederim Şeyda ve Melek. Sağ olun.
Mısra Ergök
2022-08-19T20:27:37+03:00"Vurulmadım
Bugün en güzel deliğimi giydim" 🖤