Bana hep gelen sorulardan biri de şu ki, anne babalar çocuklarının kötülüğünü ister mi? Anne baba çocuğunun iyiliğini ister.


Şimdi bu konuyu ele alalım. Anne babalar çocuklarının iyiliğini bu denli düşünme kapasitesine sahip varlıklarsa neden bu kadar çocuk ailesi yüzünden psikiyatristlik oluyor? Antidepresanlara antipsikotiklere tutunuyor?

Anne babalar çocuklarının her zaman iyiliğini düşünüyorsa neden birçok çocuk evden kaçıyor, kaçmak istiyor, neden psikolojik şiddet ya da baskı uygulanmasına maruz kalıyor. Bir insanın iyiliğini düşünen biri neden ona ciddi zararlar verir? Ruhunda yüreğinde kalıcı hasarlar bırakır?


Anne babalar çocuklarını gerçekten gerektiği gibi düşünse onları bilinçli bir şekilde yetiştirmek istemez bu uğurda mücadele etmez mi? Anne babalar çocuklarının iyi bir noktaya gelmesini istiyorsa eğer gerçekten onları olması gerektiği gibi yetiştirmez mi?

Bize hep söylenilen "kötülüğünü istemez" cümlesine istinaden gerçek hayatta görüyoruz ki birçok çocuk, büyümüş yetişkin olmuş insanların geçmişi, aileyle ilgili anıları hep travmalar, ukte kalmalar, üzülmeler, eksiklikler, yaralar vs ile dolu.

Sizin gerçekten iyiliğinizi düşünen bir insan, bir yetişkin, sizden yaşça çok büyük daha tecrübeli deneyimli biri nasıl bu denli zarar verebilir?


Tabiki de bilinçsiz anne babaların kendini bile daha yetiştiremeden bir çocuğu yetiştirmeye çalışan istemeden zarar verenlerin bende farkındayım.

Ama onlar bilinçsiz istemeden yaptı onlarda böyle büyüdü vs diyerek konuyu kapatabilir miyiz peki? Bu mu yani?

Her ne kadar biz senin iyiliğini düşünüyoruz dese de birçok anne baba "sözde" düşünüyor. Eğer ki toplumun bütün bu "onlar senin iyiliğini düşünüyor" demesine karşın her anne baba gerçekten öyle olsaydı bu kadar çocuk kötü yetişmemiş, bu kadar çocuk psikolojik olarak kötü, güçsüz, özgüvensiz, yaralı, ukteleriyle hayata bakan bireyler olmazdı.

Klasik tabirleri bi kenara atıp gerçeklerin ışığında düşünün derim. O zaman "sözde" düşünmelerin birçoğunun aslında bir halta yaramadığını göreceksiniz.