En çok da kendi yakınına rahmet dilerken yanıyor canı insanın.

Allah rahmet etsin diyor babam.

İçimden ağlamaya başlıyorum.

Tüm dünya benle birlikte ağlasın istiyorum.

Herkes benle ağlasın.

Dünya o an dursun ve ağlasın.

Herkes ağlasın ama bir tek annem sussun istiyorum.

Annem dayansın, ağlamasın, incinmesin, yıpranmasın istiyorum.

Hiçbir şey annemi üzmesin, annesinin ölümü bile...

Eski fotoğraflara bakıyorum; anneannem gülüyor, annem gülüyor.

Ben o fotoğraflara bakarak ağlıyorum. Bir daha sesini duyamayacak oluşuma ağlıyorum.

Tam da bu gece rüyamda ninem ölüyordu, ev ev gezdiriyorlardı bir cenaze arabasının içinde.

Ertesi günün akşamına anneannem öldü.

Bu nasıl bir his bilir misiniz?

Ben sanki o ölümü önceden gördüm.

Ama ne elim yetti ne kolum.

Ne engel olabildim o ölüme ne de geri getirebildim onu. 

Tek gücüm ağlayabilmek.

O da bi' süre sonra bitiyor, gözlerin yanıyor, başın zonklamaya başlıyor.

Boş boş duvarları izliyor insan.

Anneannem tam da bugün öldü.

Ben onun ölümünü bir gece önce gördüm.

Ne engel olabildim ne de o ölüyü yolundan döndürebildim. 

Anneannem tam da bugün öldü.

Sesli söylemekten korkuyorum bu cümleyi, söylersem dağılırım çünkü. Yazıyorum o yüzden.

Bugün anneannem öldü benim!

Benim bugün anneannem öldü!

Anneannem öldü benim tam da bugün!

Artık cümleyi daha ne kadar değiştirebilirsek işte o kadar öldü.

Ne engel olabildik o ölüme ne de geri getirebildik!