Annelerin

avuçlarında bir kuzgun!

Ömür boyu.


Her kadının ortak kederi

sebepsiz sancıların tesellisi.


Benim annem

yılın en korkunç zemherisi.


İkisinde sakat

dördünde sevgiye aç.


Sıkıntıların gergefinde

fırtınaların eşiğinde

yüreği buruk bir anka.


Her kadın gibi

biraz eksik, yarım,

suskun fazlasıyla.


Doğuştan tescilli

sanki her yanı bir yanardağ.


"Benim annem

hayata felç

insanlığa taç."


...


Kim nasıl söndürebilir

dünya yangınını

kısırlıkta var olan annelerin.


Sakinliği mihenk edinen

içinde çığlıklarla büyüyen

için için, içine kuruyan.


Görmez

duymaz

anlamayız.

Anneler ölmez

Severler ebediyen.


Benim annem

altısında muhtaç

sekizinde kalbine sığınak

gözyaşlarını kendisi silen.


Sakın

öldürmeyin

anneleri.


Anneler

soy değil,

insan.


Kim nasıl hesap verebilir

her gün ölen annelerin

çekilemeyen ızdıraplarına?


Benim annem

on birinde mutluluk

on üçünde yalnızlık

yaralarını kendisi saran.


Sakın

öldürmeyin

anneleri.


Kim nasıl

inşa edebilir

yıkılan gururunu

annelerin.


Benim annem

bir aşiyan!

Acılarının mabedini

ruhun gövdesi yapan!


Anneleri

öldürmeyin

sulayın ancak!


Benim annem

her yaşta

bir kasvetler yumağı.

Gizemli eviçlerinin

hüzünlü sarmaşığı.


Annemin elleri cennetten bir duvar.

Her annenin ellerine

korkular sığar.


Benim annem

hayata yarım bakar.


Tüm annelerin

kalbi

biraz buruk atar.


Benim annem

on sekizinde kaderine duacı

kimsesizliğe inkârcı.

Yirmisinde güvensiz bir taş

taşsız bir tasa.


Yirmi ikisinin baharında

tüm bedeninde kazınmayan bir yazı!

Kayıtsız, çılgın ve ketum bir sıkıntı.


Annemin tüm vücudu

çivili bir kaftan

savurgan bir sırdan.


Sahip çıkmayın annelere

öldürmeyin ancak!


Benim annem

her yaşında bilinmeyen bir girdap.

İçini içinde saklayan.

Kapalı sessizlikte

dikenli yolların yorgun askeri.


Benim annem

her yaşında acılara sığınak.

Bedeni sakat.

Kalbi hakikât.


"Benim annem

hayata felç

insanlığa taç."

...



*Bu şiir anneme armağanımdır.