Yalanlar ile abartılan şu pahalı romantizminize karşın sevgimi antikacı bedenimin ücra köşelerinde pas tutmuş, pasının altında yatan sadeliği ihtişamlı bir eser olarak kabul edip saklamaya devam edeceğim. Bu antikacıya uğrayanların karşılaşacağı tek şey ise: koltuğunda oturmaktan eşyaları gibi kendisi de küf tutmuş, buruşmuş yüzüyle dış dünyanın abartısına kapılmış olan insanlara karşı somurtkan bir yüzü nezaketen gülümsemeye çalıştıran bir ihtiyarın nasibini arayan bir " Buyrun, neyle bakmıştınız? " ı olacaktı. Ötesini beklemek nankörlük olur.