Okuyacağınız öyküde tetikleyici unsur/ölüm bulunmaktadır.


İblis yapımı bu binekte olmaktan kendimi alamıyorum. Sanki büyülenmiş gibiyim. Araca yapışmış gibi. Hızlanırken kendimi bir tanrı gibi hissediyorum. Rüzgâr yüzüme vurdukça ruhumun çekildiğini hissediyorum. Hızlı, hızlı, hızlı ve daha hızlı. Ne kadar hızlı olunabilirse o kadar hızlı olmak istiyorum. Bir fahişenin daha fazlasını istediği gibi istiyorum ve gaza bastıkça orgazm oluyormuşçasına rahatlıyorum. Direksiyonumu tıpkı karımın göğüsleriymiş gibi tutuyorum. Koltuğuma onun kucağına oturuyormuş gibi oturuyorum. Ve gaza bastıkça içimdeki canavarın karımı parçalamak istediğini hissediyorum.

Hızlı, hızlı, hızlı ve daha hızlı. Onu boşaltmaya çalışıyorum. Arabam altımdayken kendimi ölümsüz gibi hissediyorum. Ve ölümüne hızın doruklarına çıkıyorum. Trafik kuralları beni zincirliyor. Ben de zincirimi kırıyorum ve ipini koparmış azgın bir köpek gibi atılıyorum. Kırmızı ışığın yandığını görüyorum. Kimin umurunda ki! İblisin ruhumu emmesine izin veriyorum. Azrail’in bana kucak açtığını görüyorum. Kırmızı ışık, durmalı ve ruhunu soğutmalısın. Kırmızı ışık, durmalı ve şeytanını içinden atmalısın. Kırmızı ışık, durmalısın ki ailen hayatta kalsın.

Ben yapamadım. Duramadım.

Kırmızı ışık, kızının hayatta kalması için bir şans. Hayır ben o şansı kullanamadım. Karşımda aniden beliren Azrail’in kucağına bırakıverdim. Aniden fırlayan karşımdaki araçla iç içe geçtim. Hızlı, hızlı, hızlı, ve daha hızlı. Kırmızı ışık, karımın kollarımda olması için bir şanstı. Hayır ben o şansı kullanamadım. Kızımın çığlıklarını duyuyorum. “Baba hayır, lütfen, ölmek istemiyorum.” deyişini. Ardından da minicik bedeninin camdan nasıl fırladığını hatırlıyorum. Ve nasıl parçalarına ayrıldığını görüyorum. Hızlı, hızlı, hızlı ve daha hızlı. Kırmızı ışıkta duramıyorum ve kızımın ezilmiş kafasının asfalttan nasıl kazınarak çıkarıldığını görüyorum. Bedeninden fırlamış kalbini görüyorum. Parçalanmış. Bir zamanlar içi nefes dolan akciğerinin kaburgaları arasından nasıl fırladığını görüyorum. Hızlı, hızlı, hızlı ve daha hızlı. Azrail’in kucağında melek olarak göğe yükseldiğini görüyorum.

Kırmızı ışık, ruhumu emen iblise karşı bir ümit. Hızlı, hızlı, hızlı ve daha hızlı. Karımın zarif bedeninin iblisin metal parçalarıyla nasıl bölündüğünü görüyorum. Ağzından kanlar fışkırarak can verdiğini. Bacaklarının kırılma seslerini duyuyorum. Kaburgalarının içine geçtiğini görüyorum. Bana son bakışını hatırlıyorum. Hızlı, hızlı, hızlı ve daha hızlı. Onu kaybetmek istemiyorum ama ikiye yarılmış bedenine bakmaktan kendimi alamıyorum. Karşı araçtaki paramparça cesetlerin nedeniyim. Kafası kopmuş ve gözleri fal taşı gibi açılmış cesetlerin sahibi. Katilim, inleyerek ölen insanların katili. Hızlı, hızlı, hızlı ve daha hızlı. Ölümün yavaş yavaş bana geldiğini görüyorum. Bacaklarımın böcek gibi ezildiğini hissediyorum. Ardından da bağırsaklarımın karnımdan fırladığını görüyorum. Kaburgalarım parçalanıyor ve kalbime iblisimin çeliği giriyor. Hızlı, hızlı, hızlı ve daha hızlı. Soluk borum tıpkı bir hortummuş gibi sallanıyor. Azrail’e ruhumu veriyorum.

Kırmızı ışık, hayatta kalmam için bir şans ama hayır, ben o şansı kullanamadım. Cehennemde iblisimle iç içe olacağım. Aldığım hayatlarla birlikte olacağım. Sıcak rüzgârı hissedeceğim. Kızımın minik bedeninden fırlamış kalbi ile birlikte olacağım. Hızlı, hızlı, hızlı ve daha hızlı.