Tam bugün Fesleğen, bizim gibi birbirine vurulmuş iki güzel insanla tanıştım. Yürüdük, yürüdük, yürüdük... İnsanlar onları görüyordu onların umurlarında değildi insanlar, onlar birbirlerini görmeden seviyor olanlardan.
Hani en çok ne dokundu desen sana? Sen, ellerin. Bir kanun çaldı parmaklar, gittim elini tuttum hemen senin. Başladım kurmaya diyarımızı. Bir ağaç koydum ki her kanun noktasında bir dal yükseldi sonra yeşerdi. Sonra kanun sustu, biz gibi. Her şey bize benziyor, her şeyi bize benzetiyorum Fesleğen. Çirkinlikleri dışında... Her bir şey.
Yağmur yağdı, biz işe başladık. Sevmek, ne güzel iş. Sevgi mesleğini icra edene ne denir Sevgili Hipotenüs?
Bir mektup belle işte bunu ve sen de yaz buna bir cevap. Biz ki muhtacız umudu yaratana. Yaradan'a. Sensedim Fesleğen. Ama tomurcuklar atmış sanki yüreğimize O ve bugün cansuyu vermiş gibi. Anlatacağım o kadar çok şey var ki sana, bir geleyim yurduma öyle yoksa yazılmaz bunlar.
~