İçimi doldurduğum zehir
Bu bırakmam dediklerimi bıraktıran kararlılık
Yalnızken okuduğum şiirlerin tahayyülü
Karanlık bir gecenin ertesi
Her pazartesi
Bilimsel yaklaşıyorum güneşe
Yanıyorum
Öldürdüğüm zamanın hıncı
Sayfaların arasında beliren matbu bir koku
Ve tutamadığım kuşlar
Unuttuğum anılar
Uçuyorum
Tavanlarında kendimi aradığım bir oda
Duvarların dualarım
İçime dolan sevinçler
İsteksiz ayrılışlar
Sonra ölenleri hatırlıyorum
Susuyorum
Madem bir kurşun mesafesinde son
Tekrar deneyemeyeceğim âşikar
O zaman hiç açılmamalıydı bu kapak
Merakı öldürebilseydik
Hiç doğmayabilirdik bu dünyaya
Diyorum
Anlatmasam delireceğim hadiselerin hüznü
Yazmasam öleceğim cümlelerin özrü
Yürümesem düşeceğim yolların dönüşü
Okumasam küseceğim şiirlerin son dörtlüğü
Ve bir adamın boynunda kravatlarla ölüşü
Üzülüyorum
Küçüktüm, Frankenşytan'dan korkardım
Büyüdüm, her yer Frankenşytan oldu
Alıştım, bu korkularımla yaşamaya
Üzüldüm, fakat hiç unutmadım kâğıtların sağ üstüne adımı yazmayı
Sustum, çünkü konuştukça eriyen bir mekanizmanın küçük bir dişlisiydim
Gittim, sistem bozuldu
Bozuldum, bir halde kendi hâlinde bir halci oldum
Ve bu kapıyı da aralık bıraktım
Gidiyorum
Melih Bahaddin Küçük
2023-12-22T00:49:01+03:00Şiirinizi bugün tekrar okudum. Gündüz okusaydım çok severdim. Gece okudum, nefret ettim.
Tutku Silahtar
2021-12-05T18:55:11+03:00Anlatmasam delireceğim hadiselerin hüznü. Bana geçti şiiriniz. Pek sevdim. Emeklerinize sağlık.