Olabilir mi?


Bizler bir şeyler bulmamız gerektiği konusuna öylesine şartlanmışız ki yolculuk bitsin diye mızmızlanırız sürekli. Ya o yolculuk hiç bitmeseydi? Daha iyi olabilir miydi? Olmaz diye içinizden geçiyor biliyorum. Çünkü sonsuz bir yol asla tahammül edemeyeceğimiz bir şeydir. Yorgunluk, merak, sıkılmış bir hal ancak bu biz böyle olduğumuz içindir. Yani sabırsız, az enerjili ve korkak...


Burada dikkat çekici bir nokta var. Yolculukların her birinin bitmesi için içten içe yalvarırken nasıl bir varlık olduğumuzu görüyoruz değil mi? Sevdiğimiz bir hali yaşatan, tüm gıcıklık, isteksizlik durumlarının ortaya çıktığı anları an be an yaşıyoruz. Hepsini o yolculuk tetikliyor değil mi?


Doğum günü yaklaşırken bir kişi sevinçten çok merak, çekince ve acı hisseder. Neler hediye edilecek, kimler gelecek ya da gelmeyecek, bir an önce o gün gelemez mi? Bahsi geçen hediyelerin alınmasına ve o doğum günün bir an evvel yaşanmasına yönelik arzu ne kadar da rahatsız edici. Hiç bunlara gerek yoktu derken insan aslında o kadar haklı ki... Tüm bu mutluluk getirsin diye yapılan şeyler doğum günü insanına sadece itici hisler veriyor. Doğum günü olur olmaz da boşluk hissi, beğenmeme, gelmeyenlere karşı bir çok iticilik ve daha neler neler kişinin yanına kar kalıyor.


Ancak hediye getiren kişinin durumu öyle mi? Hele ki o doğum gününü düzenleyen... Onu seven bir insanın tüm yorgunluğu doğum günü olan kişinin her şeyiyle değiştirilir mi?