Kulak verişlerim, göz gezdirişlerim, arayışlarım... Ne aradığımı bilmeden arıyorum. Dinliyorum, ne işitmek istiyorum bilmeden. Bakınıyorum, ne görmek istediğimi yine bilmeden. Sonra usulca kapatıyorum gözlerimi, kendimi arıyorum. Tıka basa doldurulmuş bavulda arar gibi. Ararken bulduklarıma bakarken öfkeyle vazgeçiyorum. Duyacaklarını bilsem vazgeçtim diye bağırıp yoklardım. Bir annenin evladına bakıp 'ben gidiyorum' derken kalışı gibi. Nasıl kaybolduysa öyle de çıkar, diyorum. Ararken daha da kaybetmek istemezken. Kaybolmuş hislerime dokunuyorum hafifçe. Çok sıcak. Çekiveriyorum ellerimi, kendi ateşimin çevirdiği külleri hayal ederken. Oysa ne zamandır bekliyorum soğumasını. Üfleyerek bile denedim dokunmayı. Gözlerime sokak lambasının sarı ışıkları yansıyor. Belki de bu yüzdendir saklanışları. Gökyüzü mavisiyle vedalaşıp yerini geceye bırakmadan yıldızları görmek mümkün mü? Burnuma çalınan gecenin kokusu eşlik ediyor yalnızlığıma. Doğruluyorum yerimden, derin bir ölümden yorgun bir uyanışla.