Yaşamın amacı esasında arayıştır. İnsanlar dünyaya gözlerini açtıkları o mucizevi andan itibaren kapayana dek arayış içerisindedir. İlahiliği, benliğini, başlangıcını ve daha bir çok soyut şeyi arar durur. Evet bu bir arayıştır. Kendimizi bulma isteğinin arayışı, hislerimizin, sonu olmayan umutların arayışıdır. Biz insanlar hep soyut şeyleri aramaktan somut şeyleri, yaşadığımız anları farkında değiliz. Huzur, mutluluk, heyecan bu kavramların hepsini diğer insanlarla bütünleştirip diğer insanlar da ararız. Cennete inanırız ama artık şunu da biliyoruz orası arayıp bulabileceğimiz bir yer değil. O bir şeylerin parçasıyken hayatta hissettiğimiz bir andır ve onu bulursak sonsuza dek sürer. Bugüne kadar yaşanmış olan her ne varsa sadece yaşanabilecek olandır. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmese de karşılaştığımız her olay mükemmeldir. En kötü dediğimiz olay da da bir şeyler ararsak kaybettiğimiz şeyler kadar bir çok da kazandığımız şeylerin olduğunu görebiliriz. ” Aramakla bulunmaz ama bulanlar arayanlardır” misali bu sonsuz arayış nereye gider bilinmez ama bir gün büyük sorulara cevap bulamadan öleceğimizi keşfedeceğiz.