Yaz gecelerinden birinde
Aya karşı saksafon ve mızıka çalan iki yabancı
Sazlıkların sandalla romantik dansına davetliyiz
Ağzında bir ot parçası ve elinde tırpan olan bir çiftçi sunuyordu geceyi...
Rüzgarın sersemletici serinliğinden
bir kadehtir herkeste
Sarhoş olmuş yeni yetme fideler
Çizmelerin barbarca katlettiği binlerce çimlere
Mum yaktık bu gece!
Dört kutsal kitaptan okundu peygamberler
Tanrı dört kutsal kitaptan da kanıtlandı
Vicdanımız ve imanımız yettiği kadar
Huzura erdirdik kendimizi
Peşinden ölülerimizi andık
Dua ettik ve istedik bir şeyler
Gözlerimiz kanlandı
Boğazımız kurudu
Bir gecede bitirdik tüm dinleri
Yarına bir günah keçisi olacağız
Ya da günahkar bir katır
Yeterince af diledik mi tanrıdan?
Belki yarın içinde af dilemeliyiz şimdiden
Sonuçta bir günde bitecek şeyse
Neden yarattı onca günü ve geceyi?
Gecenin mahzun sesi
Bütün suçluluğumuzu çıkarıyor sanki
Sonuçta karanlıkta kimse görmüyor bizi
Güne uyandığında her insan olmasa da
Bir çoğu arınmış da gelmiş sanki
Gözleri daha sönük onların
Biz günahkarların gözleri
Af dileyen günahkarların sönük gözleri
Yalvarmaktan kısılan çatlak sesleri...
Acizlikten bükülmüştü bunca insanın beli
Bakmayın dik yürüyenlere
Her gece çiğnerler ayaklarıyla kemiklerini
Suyunu çıkarana kadar çiğnerler
İpe asar, mandallarlar kaburgalarını
Ertesi güne dahasını yüklenmek için bunca zahmet ve de eziyet...
Günahımızı boynumuza dolayıp öyle boğduk kendimizi
Geceleri öyle çok yıkandık ki
Nice çocuk boğuldu kirli nehirlerimizde
Ve oncası içti kutsal pis sularımızdan...
Nicesini boğduk beraberimizde
Koyun koyunayız şimdi bir beşikte
Yeniden doğmaktan utanmadan
İçmekten bıkmadığımız sütümüzle
Masummuş gibi yeniden güldük herkese
Yalandan yere hepsi
Günah keçileri ya da katırları sizi!
Sevcan esen
2020-05-18T01:20:41+03:00Çok teşekkür ederim 🙏🍃
Sevcan esen
2020-05-18T01:20:30+03:00Çok teşekkür ederim 🙏🍃
Jean Valjean
2020-05-18T00:49:42+03:00Çok güzel. Çok sevdim.