boşluklarını dolduruyorsun benimle
boşluklarını, boşluklarla dolu göstermeye çalışıyorsun
gönlümü toprağa gömdüm ben
içimde ıssız türkülerin ıslığı var
sussun diye yeryüzündeki en büyük ses
-ki en büyük ses benim kemiklerimin içindedir-
kopartıyorum tüm düğmelerini göğsümün
göğsümden düşüyorsun
cılız ışıklara hapsediyorum seni
sonra saatlerce bakıyorum ışığa ve nihayet geldi zayıflıklarım.
gözlerimi kapatıyorum ve ölümü eylemleştiriyorum
tüm arka bahçelere gözlerimi ekiyorum
tutmuyorum da eteğinden acıların
anlamıyorum neden gelip belime sarılıyor hepsi
etiğim denizlere bağlıdır benim, bunu belime sarılanlara gösteremiyorum
hepsi beni dipten dibe vuruyor
tüm arka bahçelere bileklerimi ve dikişlerimi ekiyorum,
hayatımın özeti izlerimi
bu hayata fiyakalı bir iz için bıçak çekiyorum
saçlarımı bağışlıyorum arka bahçelere
ben arka bahçeleri göğüslerimle suluyorum
gözlerimle asla
uzlaşıyorum tüm yalnızlıklarla
kalemi kırıp mürekkebi içiyorum
bu bir intihar mektubu
var olmayışım anlam kazansın diye var oluşumu reddediyorum.
Buluttur
2020-10-19T20:45:52+03:00Kaleminiz tükenmesin.