Dumana boğulur mahallemin siyah ağaçları
Başkasının verdiği perdeden izlerken
Akşam ezanı okunur siyah ağaçların ağıtı gibi
Gıcırdayan yatağım, başkasının verdiği perdeden dinlerim
Kerpiç evlerin arasında inandığım ufuk görünür
Uyanmıştır gündüz uykusundan sokak lambaları
Aşınmış tahta kapılar birini bekler
Yamalı çocuklar fabrika çıkışı babalarını
İyi ruhlu sobalar yakınlaştırır sefadan uzakları
Güğüm sesi gelir evlerden
Yorgunluğun, elinde olmayışın, yoksulluğun
demidir bu ses
Her şeyin biriktiği akşamlar
İçine attığın yamalarının görünmediği saatlerdir
Akşamın alçak gönüllülüğüdür
Bakakaldığın saatlerdir bu saatler