Ey maşuk!
Sana bir destan bıraksam ardımdan,
Asırlarca dillerden dillere dolanan,
Unutulmaz olduğunu anlamaz mısın?
Bütün aciz yüreklerde anlatılanlardan…
Ay akşamın karanlığında parlamakta.
Kır çiçekleri açmış karşı yamaçta
Yıldızlar eşlik ederken manzarama
Bir sevda türküsü tuttururum umutsuz aşıklara
Vapur dalgalar eşliğinde limandan ayrılırken
Bilinmezlik çıkmazında bir ben,
Martılara simit atmakta gözden kaybolurken...
Aslında o yolculuktun sen.
Denizin ortasında süzülen.
Şimdi bakıyorum da
Umutları almışsın peşin sıra.
Gözyaşını katmışsın acı çığlıklara.
Emin adımlarla ilerliyorsun yarınlara.
Ve sonra
Ruhun dar, uzun geçitlerde tozu dumana katıyor.
Ardından bakakalanların hüzünlerine aldırmayarak.
Velhasılıkelam
Maşuk neredesin?
Tıpkı annesini kaybetmiş bir çocuk gibi,
Yorgun ve bitkin yüreğim…