Bir dokun bin ah işit... Duyduğu son söz bu olmuştu Rıfat'ın. Sen dolmuşsun yeğenim demişti dayısı. Bu kadar öfkenin sebebi ne? Elbette ki nedensiz değildi.Bu kadar dolmuşluğun altında bir sebep elbette ki vardı. Bu doluluk boş bir temel üzerine mi bina edildi sanıyordun? Ömrümüzü bize sormadan kozmos, Tanrı, yaradan, Allah, Rab yahut Darwin'in evrimi, big bang, oluşturan kudret her neyse, yeryüzüne görünmez bir mancınıkla bırakmıştı narin bedenimizi.

İncecik ve gocuksuzduk. Üzerimize üzerimize gelen dogmalar ve inançsızlığın migreniyle cebelleştik. Tek sıra olmamızı istiyordu tanrılar. Cetvelle ölçüyorlardı hizamızı. Uymayan parmak uçlarına yerdi cetveli. Bir azap makinesiydi tanrılar. Bizleri rahmetleriyle Pavlov'un köpeğine çevirmişlerdi. En ufak bir mükâfatın zil sesiyle kendimizden geçiyorduk, salyalarımız akıyordu ibadet ayağına. Sonra yeryüzünde de tanrılar belledik. Patronlar edindik, liderler seçtik, yalamaktan dilimizde pütür kalmadı. Biraz pürüzlü diller tertemiz dilleri yalakalıkla suçladı. Şairler aptaldı, yalakalıkları kazançsız ve hepsi birbirinin muadili kadınlaraydı. Sayfalarca sitem dizdi bazılarımız, yaradılandan yaradandan ötürü nefret etti bazı ahmaklar. Gafil avlandık, pusudaki avcı bizken kafamıza sıktı tanrı. Nesli tükenmek üzere bir canlıydı Rıfat, 21. yüzyılın anlam arayanıydı. Kaydırıp gitmeler çağında, saydırıp durmayı tercih etti. Yeğlediği yaşantı yalan etti kendini. Buradan sana ekmek çıkmaz Rıfat, git ötede felsefeni yap. Düşman cephesine sun en afili aforizmalarını. Senden bir Aurelius çıkmaz, parkasıyla, böyle buyurdu Zerdüşt'ten alıntı yapıp sarışını düşürme gayesindeki solcu, filozof sayar ancak seni. Olsa olsa ona yararsın sen; üreme dürtüsünün aciz hizmetkarı...


Şimdi belki devrim stadında geçiyordur adın. Belki akşam boğazda rakı balık yapan devrimci grubun, dağları tebliğ eden konserinde bir iki satır yerin vardır. Ancak sen buraların adamısın. Rıfat oralara ait değilsin. Ne sağda ne solda yerin var. Dünyaya sığamamış bir adamken neden hapsettin kendini ucuz apart odalarına? Zihnin bu denli karmaşıkken neden çözümlemiş gibi sundun kendini kitlelere? Bir iki avel seni alkışlayacak diye değer miydi bu kepazeliğe? Sen bunlar değilsin Rıfat , sen oralara ait değilsin. Sen hiçbir yere ait değilsin Rıfat, sen aidiyetsizliğe aitsin. Bak işte açmış sana kollarını koca bir hiçlik, gömül şimdi oraya. Yani kimsenin bir şeysi olamadım diye üzülme. Sen hiçliğin her şeyisin Rıfat!