sen -mesela- karınca gibi... 

tertipli ve düzenli... 

bense agustos böceği misali... 

olabildiğince yanık tenli bir serseri... 

sen -mesela- kaplumbağa gibi... 

ağır ve mesafeli... 

ve ben tavşan misali... 

yok yere aceleci... 


yani... 

sen(den) ne kadar art(t)ıysa, ben(den) o kadar eksi(ldi)... 

ama aynı kozmosda, aynı zamanda, aynı yaşamda belki... 

tüm karşıtlıklar ve eşitsizlikler içerisinde bulacağız birbirimizi... 

ne dersin, yeni sevgili(¿)...