yüzüme bıraktıkları cenazeyle yaşıyorum,

ağlama benimle şühedâ.

yazımdan çıkaramıyorum yarayı.

utandığımdan çıkamıyorum dışarı.

uzandığımdan göremiyorum karayı.

hatırımdan silemiyorum o anıyı ve

hatırından silmiyorum o fotoğrafı.


dizlerimde kalan kemiklerle yürüyorum,

hipokrat havalarından çıkar onları şühedâ.

geçmişi geleceğime denk sayıyorlar,

sustur şunları şühedâ.

verdiğin haberlerin heyecanı gibi,

içtiğin badelerin mis kokusu gibi,

hatırlasana gördüğüm en dibi,

sen geldiğinde giyinir süslenirdim şühedâ.


üzerime attıkları çamurla büyüdüm,

bir avuç toprak da sen atma şühedâ.

üzerinden yirmi sekiz mevsim geçti haramın

bak iyileşmedi zamanla yaralarım.


senin sesinle çıktım ben bu şifa yollarına,

hârif olmak üzereyiz öpsene beni şühedâ.

salahiyet için az zamanım kaldı ama

geliyor endişesi ara sıra.


ölmeden iyileşemeyeceğim galiba.

ikna olamıyorum haksız çıkmana

ve bu acıyı bitiremiyorum şühedâ

her an sıfıra çok yaklaşsam da.