Asırlar aşkın bir duruşu gözler önüne serebilirdi sanat. Asil, büyülü ve diri. Üstelik bunların hepsini tek bir görsele de sığdırabilirdi. Ondan kopamamamızın nedeni de insanlar gibi onun da kendi içinde çeşitli yönleri, karmaşık duran bir yapısı vardı. Sanata yakındık, her bir hücremizi kuşatan o eşsiz şeye hayrandık. Hatta bazı zamanlar o bizden değil, biz ondan doğmuş gibi bakardık. İşin kaynağı ise ikiz kardeşler olmamızdandı.