Silmek için ölürdüm

Ve gülmek için başlardım yeniden

Senin için içtiğim her sigaranın ahı

Her gözyaşım

İyi değilsin biraz silkelen

Unuttum sanıyordum

Yanılmak için unutulmuş tüm hisler

Bir anlık duygu yükü,

Taşıyamazsın.

Büyüttüm,

Yapamazdım,

Kinime karşılık sevgisizliğin için.

Ve büyüdüm,

İstemesem de

Her huzursuzluğumda

Ve gözlerim dolarken

O kalbimdeki iğrenç baskı

Çarpıntılarım başladı

görünüşler bulanık

Eğilip yere doğru,

Göğsümden tutarken

Ellerimde bütün can kırıkları...

Tarifi yok belki

Bu hissedişimin

Can alıcı yeri

Hep sendin

Unutmak için sevmeyi

Sevilmemeyi ben yine öğrendim

Neyin ahı bu neyin çilesi

Çektiğim kadar yol yürümedim

Uzağa doğru sığınırken adımlarım

Sen görme diye hep ters yollarım

Gözlerimi kapatıp

Susarken gece boyu

Sinsi his

Üzüntümü boynuma bağladı

İp ne kadar seyrek dursa da

Boğazımda hep asılı kaldı

Canını yakanın

Ahı beş para etmez

Hiç faydasız

Zamansız ağlayışlarının etrafında,

Yeniden belirir

Hüzün kuyusu,

Dibi sende kalsın.

Sen anlatamasan da anlarlar

İki üç can parçası

Gülmek için yeniden doğmak gerek artık

Yine de ağlayarak başladığın bu yol için

Sen hisset diye,

ben ömrümü bağışlardım.

En hüzünlü basık hissizliğin,

Hiçliğine bulandı.

Susup ağla,

Hiç hissetmeyene kadar.

Birinin gitmesi demek birinin kalması için

Bu hayatın hiç sarısı kalmadı

Yansa sarılı

Bir dikili toprağında kökü bile yanmadı,

Sen kalma diye...

Sen konuşurken yalnızlığına,

O kalabalıkta karanlıkta kalsın.

Hiç ummasan da mutluluğu,

Belki payı vardır

Bırak ahı kalsın.

Seviyordun ve biliyordu,

Bırak Tanrı seni hep korusun.

En hüzünlü anılarının hep mutluluktan doğduğunu öğrendin.

Kısa süreli mutluluğunun,

Asırlık mutsuzluk kavgası.