aşk girdiği kalbin şeklini alırdı her zaman,

bunu seninle öğrendim.

doyurucuydu ve sıcaktı.

seni diğerlerinden farklı kılan,

beni savunmasız bir kuş misali ölümlerden ölüme salan.

ama güneş gidip de gece gelince

tarifsiz bir sızı işledi sol yanıma.

dikenli bir ip dayadı boğazıma.

seni sustum, karanlık gecede, kör pusuda.

ve ne yazık bunca yaşanmışlık ardında,

gördüğüm, aşk dediğim şey

ellerinle boğazıma geçirdiğin,

kör bir düğüm.