nasıl oluyor, yanımda uyuyorsun.

görüyorum bunlar gözlerin, bunlar ellerin.

nefes alışlarını hissediyorum tenimde.

ayakların neresinde bitiyor yatağın?

biliyorum.

ama nasıl beni hala bu yatağa çivileyemiyorlar?

aklımın bir ucunda hala gitme düşüncesi,

seni şuracıkta, uyurken hem de 

en aşağılık biçimde terk etme hissiyatı

nasıl beni bırakmıyor?

sende sevdiğim ne var?

sevmediğim ne var?

artılarını bir kağıda yazabilip eksilerine niye elim gitmiyor?

yani sen işte, ruh eşim

beraber ölmeyi umduğum,

çocuğuma sakinliğini geçmesini istediğim nadide insan;

seni hala nasıl ve niye isteyemiyorum tüm benliğimle?

ben zor bir insanım biliyorum,

dayanılmazım hatta bazı zamanlar.

ellerimi tutmak, bana güzel bir şeyler söylemek

beni sevmek, beni öpmek bazen imkansızlaşır.

biliyorum, beni derin bir kuyuda unutmuşlar küçükken,

bu imkansız göğe bakışlarım ondan.

biliyorum işte, sen beni sevmesen ben de kendimi sevemem,

o zaman bu sevgi bana niye yetmiyor?

senden ne bekliyorum da ne bulamıyorum?

sende eksik olan ne var?

sen benim için neyi göze alabilirsin de ben korkarım?

ama benim elimden gelmeyen şeyler de elimden gelmişti.

hatta sana söylemeden senin için bir ton iş başarmışlığım bile olmuştur.

o halde senin bana bakışlarının bana yetmeyişleri,

elimi yeterince sıkı tutmaman,

umurunda olmamam,

gel atlayalım dediğim uçurumların kenarına dokunmaman,

korkaklığın.

ben ne diyorum bilmiyorum, bana aldırma.

sen hak ediyorsun her şeyi, ben bir toz tanesiyim.

bilirsin, ben ölsem cenazeme beş kişi katılır,

senin uğruna ağlayacak nice insan var.

ben gitsem kimse kolumdan tutup güzelliklere sürüklemez,

senin yolundaki çiçeklere güzel şeyler söyleyecek,

usanmadan büyümelerini bekleyecek nice insan var.

işte buldum bendeki problemi.

bendeki bu sevilmeme arzusu,

bu arzuya duyulan derin inanç türlü sayrılıklara yol açıyor.

yani bak sorun sende değil, bende.

beni senden önce öyle sevmemişler ki;

ben asıl sevgi bu sanmışım.

şimdi senin saf sevgin, ölüm sakinliğin bana aykırı geliyor.

işte buldum bendeki problemi.

klişe cümlelerin bende bıraktığı ağırlıklarla savaşırken bile,

sana layık olmadığımı haykırmaya çalışmışım aylarca.

yine de beni terk etme, belki düzelirim.

öğrenirim, alışırım.

ellerinde çiçekle beklemesen de,

hatta babana söyleyemesen de beni sevdiğini,

zıt olduğumuzu bilip seni sevmeye devam ederim.

sen de seversen.

dayanırsan.