Elbette hatalarımız olacaktı. Her şeyi doğru yapan, kusursuz bir yaratılış değil benim payıma düşen. Senin yüreğin elbette kabul etmeyecekti beni, elbette düşecektik yanlış aşkların ağına. Sonsuz acıyla kıvranacaktı bedenim elbette, kelimeler destekçim olmayacaktı benim. Gözlerin uğramayacaktı, görmeyecekti, sızlanmalarını ve histerik savaşlarını yüreğimin. Elbette şafak vaktinden evvel terk etmeyecekti beni ruhum. Toprak güzel kokmayacaktı elbette beni kabullendiği için. Kadim sırları taşımayacaktın sen, güzelliğini alengirli gecelerde sergilemeyecektin elbette. Lakin düşman gibi de bakmayacaktın, sevebilme ihtimalini de düşünecektin elbette. Sonbaharda yürümüş olmak bizi aşık kılacaktı, sonbaharın sarhoşluğuna düşüp terk etmeyecektim seni elbette.