Okullar, her sene açılıp kapanan, zaman öldüren mekanlardır fikrimce. Biz öğrencileri düzenli olarak odalara alıp işkence ettiklerini düşünmekteyim. Bize, hiçbir zaman, hiçbir yerde karşımıza çıkmayacak rutin şeyler anlatmaları ve bu saçmalıkları kendileri de öğrenip üzerinden para kazanmaları da ayrı bir fiyasko tabii. Aklı, iradesi, bilinci olan ve ileride pırlanta olacak nesillerin dört duvar arasında çürütülmesini düşündüklerini zannediyorum. Gelecekte, iktidarların başına bela olup da kendi fikirlerimizi söyleriz diye korkmaları, temel bir yapı ve büyük bir korkaklık. Bunu, Hitler'in insanları toplama kampına alıp orada çeşitli işkenceler yapmasına benzetiyorum. Çünkü onun da kaygısı aynıydı. Başına bela olacak milyonlarca şahsiyet ve fikri istemiyordu. Şimdi de bunun legal yöntemidir bence okullar. Geleceğimiz, neslimiz adı altında 12 sene boyunca sadece okuma ve yazmayı size kazandıran ve karşılığında gençliğinizi, fikirlerinizi, hayallerinizi, hayatınızı, ailenizi, ilk aşkınızı, dostlarınızı sizden koparan bir vakıftır.
Aslanlar hayvanat bahçelerine alınmadan önce küçük bir terbiyeden geçirilir. O terbiyeden sonra aslan, gördüğü canlılara kükremez ve harekete geçmez. Fakat terbiyeler sırasında, terbiyecisini midesine indiren aslan, yeniden kendi olma fırsatı kazanır. Fakat kaçamadan öldürülür. Çok tanıdık değil mi? Okula gitmeyen insanların sistemin dışına itilerek, hayatlarının söndürülmesi ve parasız kalarak sefil bir hayat yaşamalarına ne kadar da benziyor. Kandırılıyoruz, sindiriliyoruz, kaybediyoruz ve kaybetmenin bir tarafı olmayacak. İnsanlık kendini bitiriyor ve bunu bilinçli bilinçsiz izliyoruz.