Yine yapayalnız kaldı. Saatler ağır aksak, ilerlemiyor sanki. Edemedi, dışarı çıktı. Kalınca bir kitap aldı kütüphaneden, yalnızlığa iyi gelir sandı. Yol boyu kendi kendine konuştu, kâh sesli kâh içinden. İnsanlar hakkında, ekonomi hakkında, sıkıntıları hakkında... Yalnız kelimesi onun yanında kalabalık kalıyordu, öyle bir hal... Eve gelince kitabı okumaya çalıştı, sarmadı, bıraktı. Yine kendiyle baş başa kaldı. Bugününü gözden geçirdi. Yolda biriyle sohbet eder gibi alenen kendisiyle konuşmasının normal olmadığını fark etti.

Aşti'de karşılayanı olmayan yolcu hüznü çöktü üstüne. Cama çıktı, gözünden akan bir damla yaşı aşağı akıtıp içeri girdi ve yazmaya başladı. Yine yapayalnız kaldı...