I. (Ket)
Bir kedi oynuyor içeride, bir lamba sönük
Karanlığa dair tırtılların öldüğünü söyleyebilirim
Güneş, batasıya bir planken ve akşamın zâtı
Açaçak bir ruhsa
Zahir bıldırcınların kör edildiğini görebilir misin
Üstümüzden atıldığını yorganların ve zincire çekildiğimizi
Siğilli elleriyle doğramaya geldikleri kelleleri ve ciğerleri, sürebilir misin gözüne
Bir kedi oynuyor içeride
Bir kurşun işte patlak
Sizin adınıza, eski annelerin çatlağından sızdığını
Aydınlığa dair kozaların olduğunu söyleyebilirim
II. (Kerrat)
Çetrefilleniyor çehren gece yarısı
Göz kenarına siyahlıklar dikiliyor
Bir ateş böceğiysek huysuz ve siyah
Bir ölüysek ehlen ve sehlen, siyah
III. (Tebrizîler)
Kurtaramazlar, ellerinden ne gelirse gelsin belki bir su belki bir kısır katır belki bir çuvaldız daha elimize
Ayıldıysak yıldızlarımız tutuştu, yanıyorsak ayıklığımız
IV. (Kel)
Şimdi bezsinler üflenmiş canlarımdan hızır atına açıyorum göğüs kafesimi
ve altıya düşeşlenen zarlar ahir katran kokuyor
Tufana öngörülmüş deniz gibi bir ket vuruluyor özüme, neye değersem bakıra dönüşüyorum
Tutma, tutma ki aksın! Kan rengi küf nefeslerimiz
Bir mahşer bir ıslık, bir travesti daha vuruldu diyorum,
bir kan kuşağı alnım ortasına ekilmiş Gökyüzünden bir gülü tıraşlıyorlar ve gece çıkmış
Ne görüyorum ne duyuyor, ibrahimle bir mum yanıyor
Zeminden ayrılmış bir katta uyuyorum
Rahman ve rahim olan bir
Yine kan kusuyorum, yine kan üflüyor
Yine ibrahim yanıyor, yine ibrahimle bir mum
V. (Dil)
Şimdi ben rabbin radarına girmemek için
Şükretmekten korkuyorum
Elime ne batarsa, gözüme ne girerse
Küfretmekten mahpusum
VI. (Lokman)
Açıl! Açıl, bülbül bıçaklanıyor!
Bir siyah gül buz küpleriyle sulanıyor