Merhaba atam.

Ben kurmuş olduğun cumhuriyetin bir genciyim. Ben bu mektubun satırlarını ele alırken belki de denizi kıskandıracak güzellikteki gözlerinle bir yerlerden izliyorsun. Bu durum kalemimi daha sıkı tutmamı sağlıyor.

Kurmuş olduğun cumhuriyet sözde devam ediyor. Bir tarafta olması gerekenden çok batı özentiliği, vurdumduymazlık; bir tarafta geri kafalılık ve had bilmezlik aldı başını gidiyor. Kimileri var vatan haini, kimileri ise hayat katili. Muhtaç olduğu kudret damarlarında bulunan asil kanda mevcut olan gençliğin şimdilerde damarlarında uyuşturucu, sigara ve alkol dolanmakta. Bölünmez bir bütün olan vatan toprakları parçalanmak üzere. Ancak tüm bunların yanında ilimle ve fenle uğraşan gerçek Türk gençliğinin sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Abilerimiz var bir de, bırakmış olduğun vatan toprağının bir tek taşını bile kanla beslenen leş kargalarına bırakmayan. Hatta bazıları var ki bu uğurda canlarını bağışlayan. Bir de analar var her birinin kaybettiği can farklı ama sanki anlaşmışcasına hepsinin dilinde tek bir söz, vatan sağ olsun. Yani atam, sen gittikten sonra üç tarafı deniz dört tarafı düşman kaplı yurdumun gidişatı bir şarkının sözleri gibi, "bindik bir alamete gidiyoz kıyamete."


Tüm bunlara rağmen bırakmış olduğun Türkiye Cumhuriyeti'ni son nefer, son nefes ve son damla kana kadar muhafaza ve müdafaa edeceğime namusum ve şerefim üzerine söz veriyorum. Ve şundan da eminim ki muhtaç olduğum kudret damarlarımdaki asil kanda mevcuttur.


21. Yy. Türkiyesinden sevgilerimle.