''bağrımda soğuttuğum insanlığımdan
vicdanının gözlerine sığınıyorum
ellerimde yüreğinin asma kilidi
lisanımda haylaz bir isyan
öksürük şurubu tadında akşamlarda
yazıyorum yangınımı
yüreğim paragraflar boyu rehin yollarında''
soğuk bir matem havasında aşk
nergisleri soluk kül rengi
menekşeleri yolunmuş ölü papatya yaprağı
kapısında soğuk bir hasret
pencerelerinde örülü siyah perdeler
bedbahtlığıma ortak olmuş aşk
hangi yana dönse
gözleri yamalanır gözlerine
hangi yana yaslansa
sesin çınlar asumanda
kokun yayılır o an gönül boşluğuna...
sen dolarsın yine
talihine bahtına
gözlerin dokundukça perişanlığına
papatyalar açar zemheri cehenneminin en soğuk katmanına
özlem kemanlarının sesi duyulur uzak çok uzak olan cenneti ala'da
mel/a/ikeler fısıldaşır
bakışlarındaki aşka
sonra...
ben doğarım en içten yalnızlığımdan
gözlerinin masalındaki aşka
yalın ayaklarla gelirim kapına
ellerimde bir demet ateş papatyası
tenimde cehennemin en güzel kokusuyla
seni senden isterim
bildiğin her lisanla
reddetme kapından
bak bana...
kalbim kalbine icabet etti
gözlerim gözlerine
iman etti anlasana
buyur et gönül kapından içeri beni
zuhur et sevgini
bir zaruriyetmişim gibi sev beni
kurut ellerimde sana getirdiğim papatya çiçeğini
parmaklarımdan falına bak
seviyor de
ölüyor de
ne dersen de
lakin
bir kereliğine de
benim de
canım de
sevgilim de
Ömer ALTUN
2021-01-11T10:44:12+03:00Teşekkür ederim Hasibe üstadım artık tanıdığın bir kalem tanıman lazım
Hasibe Şan
2021-01-10T16:18:45+03:00Kalemine sağlık Ömer. Dizelerin yine “sen” diyor. Tanıdık geldi yine bu samimi şiir 🤗