Topraktan insanı ateşten şeytanı yarattı

Dünyaya elementleri yaydı. Sonra patlattı ve yaşamı oluşturdu.

Bir su tarafından bile söndürülemeyen ateş toprağı gördü.

İsmide toprak olmalıydı tüm insanların

Yakışıyordu.. toprak bir toprak iki.. öyle biricik olmak istiyorlardı ki öznel isim koydular birbirlerine...

Tekrar eden isimlerde yayıldılar. Yine de hepsi aynıydı..

Tanrı düşman etti ikisini

Şeytan insana baktı

İnsan şeytandan daha kibirliydi.

Tanrı görmedi mi bunu?

Ağzı bozuk, üstelik küstah, cesur ve korkak

Çırılçıplaktı aslında ve simsiyah

Suya muhtaç, üreme güdüsüyle kaplı

Yeşerebilmesi için sevgiye de ihtiyacı vardı

Barınabilmeli, yemek yemeli, sosyalleşmeliydi.

Şeytanın cennetten kovuldugunu biliyordu üstelik.

Cennetten kovulan biri cehenneme alışıktı ki

Ne kadar güzellikler gördüyse o kadar tersine tabi tutuluyor sanıyordu..

Bunu kendisi istemişti. İnsan unuttu ya da hiç bilemedi.

Tabiatın gelişmesi için insanın felsefeye ihtiyacı vardı şeytan ise felsefeydi

Şeytan insana aşıktı ama, insan da bunu kötüye yordu... Yoldan çıkarttığını iddia etti. Hangi yol?

Tanrı yüzünden

İnsan küstah ve aşağılayıcı.. kibirli gururlu bi o kadar duygusal..

Şeytan sadece izliyordu. Elini uzatıp beraber yanmayı hayal ediyor ve cayır cayır yanıyordu. uzanıyor ona da ışığından vermek istiyordu. Mükafatlandırılan cennetten daha iyi oldugunu göstermek istiyordu...İnsan ışıldamaktan daha çok yanmaya odaklanıyordu.. parıldamaktan korkuyor. Korkak işte

İnsan şeytanı bir an olsun sevmedi

Sonra inanmadı ona

Karşısına dikilen şeytandan rahatsızdı

Yoksaydı

Şeytan evinin koltugunda otururdu.

Yatağında yattı

Aşkın acısını tattırdı

İnsanın sigarasını yakar yemeğini pişirir, ısıtırdı.

İnsan sadece edilgendi

Ve etkeni dışlardı...

Şeytan o gücüne kudretini insanın gözünde görmek isterdi...

Bak

Gör

Beni

Seninleyim hala

Ve seni

Seviyorum...

Seninle

Olmayı

Sevdiğimi

Senin

Bilmeni

İstiyorum

Çünkü

Ben

Sen olduğun müddetçe

Hissediyorum

Dedi....

Ve ekledi

Kıyamet kopana kadar.