İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsü'nde bulunan Pichelstein Albümü'nde yer alan bu eserin adı, Atlı Saka. Yani atıyla su satan bir sokak satıcısı. Osmanlı'nın geç dönemlerinde yoksul mahallelerden özellikle başkente gelen bu satıcılar, tüm gün yanlarında getirdikleri malzemeleri satıp evlerine geri dönerlerdi. Osmanlı meydanlarında yer alan çeşmelerden su çeken halkın evinde su akmadığı için sakalar ev ev, kapı kapı dolaşıp halka su getiriyorlardı. Zamanının büyük hizmeti. Eserin sanatçısı bilinmiyor. Salaş bir giysisi olan atlı saka, atının arkasında duruyor. Bu simsiyah at oldukça hareketli resmedilmiş. Özellikle ön sol ayağı resmen havada tasvir edilmiş. Saka bütün gün su satmış olmalı, oldukça yorgun görünüyor. Sanatçı, akşam vakti sakayı eve dönerken yol kenarında yakalamış ve hemen orada resmetmiş gibi. Eserde herhangi bir fon yok. Ne bir manzara ne de bir şehir dokusu, bir mimari. Sanatçı büyük ihtimalle sokakta atıyla su satarken gördüğü bu sakayı resmederken önce eskizini almış, sonra da atölyesinde renklendirmiş ve tamamlamış olmalı. E, var mı buz gibi soğuk sudan içen?