Yaşamak kalabalıktır; kimilerinde düz bir çizgide sancısız
Bir de gitmek vardır; yüzümde soğuk bir memleket bırakır
Yaşlanmış deniz, kentin istasyonunda ölü bir zamanda
Karanfil kesiği sesiyle bir tren, istasyona yaklaşmakta
Ve bulutlar, bulutlar ağlamakta
Sevgiler ağlamakla doğuyor
Ne kadarda benziyor atlıkarıncasız bir bayram sabahına
Gökkuşaksız bir yağmur sonrasına
Koskoca bir çöldür kum saatimdeki
Ve avucumdan oluk oluk bir çöl akıyor
Tutup kumsallar yapıyorum
Ama bu kum saatinde hep iyi zamanlar olmuyor
Söz gelimi bir çamur deryasının içinde boğuluyorum
Yaşamak kalabalıktır; ama ben ne de devşirilmiş duruyorum
Bir yalnızlıktan, bir yalnızlığa