10 Kasım Salı 2020 - 04.24
Feryadıdır göğün nağmeli sesi
Hasret, kimliksiz dolaştığı sokağın habercisi
İşlenen bir cinayetin süsü perdesi
Tozdaki savruluştandır insanın zaman hilesi
Gel dostu kırık gönlü yalnız bırakan besteler
Gelin gökdelenlerdeki trajik mezhepler
Saman altına okyanusu sığdıran gözlerim var bu gece
İğneyi değil çuvaldızı benimsemiş kendine
Gelin geceye iliklediğim hayaller
Sükuneti kendine kılıf edinen hevesler
Doyumsuz toprakta yeşeren filizin sonu yoktur, olamaz
Bir doğar bir kahrolur yeniden açar, solamaz
Şimdi ırak kalmış aynadaki çehrene gülümseme
Boşlukta yankılanan hıçkırıklara serenat yapan küfürler nerede?
İthafı yoktur bazı bazı hatıraların hatırda olmayan kimselere
Üstü çizili birkaç boş cümle, gerisi kurak ruhta tecrübe