Sevgili ay, ışığınla bu puslu günde haleler içinden bana gülümsüyorsun. Sanki beni anlayan tek varlık senmişsin gibi göz kırpıyorsun bana. Ne güzel, sana bakmak, sana gülümsemek ve senin beni anladığını bilmek.. Dünya üzerinde milyonlarca varlıktan ayrılıp kopmuşcasına tertemizsin. Her şeyinle ortadasın. Sana bakmak sevdiğim bir adamın gülümsemesini izlemek gibi bir şey benim için. Karşıma geçmiş sanki bana kocaman sarılacakmışsın gibi. Her şeyin içindeki yokluğu anlatırcasına gösteriyorsun kendini. Eğer bana ellerini uzatırsan içim aydınlanacak gibi, yaşama dair sevincim kalmamışken oysa. Bi de benimle dans edersen, kalbimizin ritmini hissedersek birbirimizin her şey değişecekmiş gibi. Sevgili ay gördüğün üzere bir sürü gibi var. Sanki bu yazı artık yaşamaya umudu kalmamış ama kendi canına kıyamayan zavallı bir mahlukun elinden çıkmış da, uzun kilometrelerce koşmuş, nefessiz kalmış yine de yazanın kalbindeki o acıyı hiç azaltamamış gibi.