Gecenin en karanlık anı
Ay ışığında oturmuşum
Penceremin dibindeki
Tahtadan masada.
Üstünde ilk basımdan kalan
Saman rengi bir kitap
Hasretinden prangalar eskiten Ahmed Arif'le.
"Bir ben bileceğim oysa, ne afat sevdim." diyor.
Bense, seni anlatıyorum geceye
Susarak.
Kurduğum hayallerin hepsini sana bağlayarak.
Ayın karanlıktaki gölgesini izliyorum
Akıp giden zamanın habercisi
Nefes alarak ama yaşayamayarak akıp giden zamanlarımın
Sonra doğum tarihimi görüyorum
Duvarda, kazınmış.
Seni gördüğüm, sende kaldığım anın tarihi
Yani, kendimi bildim bileli.
Gülüşlerinde kaybolduğum
Bakışlarınla el pençe divan durduğum günlerin özlemini çekiyorum.
Bu arkadaş gecelerde
Yalnızlığın sessizliğini bölecek bir gürültüye,
İçimde biriken harfleri birleştirip anlayacak bir çift göze mahrum kalarak yaşıyorum.
Sonra kalkıp penceremdeki çiçeği suluyorum
Saksıdaki esaret çiçeği.
Çayı dolduruyorum, sigarayı yakıyorum.
Güneşi bekliyorum, umudumun akıbetini sormak için.
Selami aydın
2020-04-26T21:14:32+03:00Teşekkürler Jean.
Jean Valjean
2020-04-26T19:57:19+03:00Çok iyi!