"Hep ölçülü, biçimli mi davranmak gerek? Kim demiş?"
(Sayfa 24)

"Bugünkü benim son aldanışım olmayacak. İnsanlara güveniyorum."
(Sayfa 45)

"Yaşamın amacı alışkanlıktı, rahatlıktı. Çoğunluk çabadan, yenilikten korkuyordu. Ne kolaydı onlara uymak!"
(Sayfa 52)

"Beter olsunlar, kırsınlar birbirlerini. Bize dokunmasınlar da! Bu biz dediği daha çok 'ben' değil mi? 'Ben, benim, bana, beni!' Herkes 'ben'."
(Sayfa 122)

"Bir bakıma haklı. Hepimiz korkağız. Korktuğumuz için severiz, korktuğumuz için yaşarız, korku yüzünden öldürürüz. En kötüsü; kısa sıkıntılardan korkarız. Ama yalnız bu mu?"
(Sayfa 123)

"Belki bütün sıkıntıların sebebi bu. Belki paranın kendisi değil de sayısı önemlidir. İnsanların yaşamasında önemli olan ayrıntılar, değil mi?"
(Sayfa 125)

"Gene de dayanıyorlar. Çünkü birlikte yaşama zorunluluğuna inanmışlar. İşte, benim onlardan ayrıldığım, buna inanmamam. Sıkıntımın da sevincimin de kaynağı bu. Gücün dayanmaktansa yalnızlığıma kaçarım. Bana tek insan yeter. Sevişen iki kişinin kurduğu toplum. Toplumsal yaratıklar olduğumuza göre insan toplumlarının en iyisi bu daracık, sorunsuz, iki kişinin kurduğu toplumlar değil mi?"
(Sayfa 134)

"Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra ondan kimseye söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı."
(Sayfa 190)